24 Mart 2016 Perşembe

Kür 2 Gün 18

İkinci kür sırasında neredeyse hiç yazmadım, hepsini şimdi özetleyeyim.

İlk hafta çok zordu. İlk kürde söylediğim her türlü güzel sözü geri aldıracak kadar. Sanırım daha da kötü olacak üçüncü kürde, sonra belki dördüncüde. Bulantılar vardı bu sefer, 8/10 gibi diyebilirim. Günde 1 sefer aldığım bulantı ilacı fayda etmemeye başladı gibi, bazı günler ikinciyi aldım. Sanırım 3 taneye kadar alabiliyorum. Bulantıların dışında yorgunluk da bir problemdi, sürekli bir yorgunluk hissi, tatsız gerçekten.

Ama gene en zoru, ilk kürdeki gibi, altıncı ve yedinci günler. Yoğun ilaç uygulamasından sonraki hafta sonu, gerçekten zor geçiyor. Bu sefer bir nefes alma problemi yaşadım altıncı günde, çok sık ve derin biçimde nefes alıyordum, acile gittik bir maske taktılar yarım saatliğine, öyle düzeldi. Yedinci gün de keza yatakta geçti denebilir.

Söz konusu nefes alma problemi doktoru korkuttu biraz, Bleomisin'den dolayı olabileceğini düşündü ve göğüs hastalıklarına yönlendirdi bizi. Solunum fonksiyon testi yaptırdık, sonuçlar normal çıktı, endişelenecek bir durum yokmuş.

İkinci ve üçüncü haftalar genelde rahat geçiyor, hele kişisel favorim ikinci hafta. Neredeyse normal hayata yakın bir yaşam kalitesi oluyor diyebilirim. Üçüncü hafta yapılan kan testinde ilk kürde bağışıklık sisteminin zayıfladığı görülüp Filgrastim başlanmıştı, bu sefer değerler alt sınırda çıktı, garanti olsun diye gene bugün başlamak kaydıyla 3 gün tekrar Filgrastim kullanacağım. Daha önce yazdığım gibi, Filgrastim iğneleri de kendi yan etkileriyle birlikte geliyor ve sevilecek cinsten yan etkiler değiller. Umarım bu sefer ilk kürdeki gibi ağrılı geçmez.

8 Mart 2016 Salı

Kür 2 Gün 2

İyi haberler bugün de devam ediyor çok şükür. Dün kan değerleriyle birlikte tümör belirteçlerine de bakılmıştı. Onların sonuçları geç çıkıyor, sabah verince öğleden sonrayı buluyor, dün kanı öğleden sonra verdiğim için ancak bugün sabah çıktı sonuçlar. İlk kürün etkisi gerçekten çok çok yüksek olmuş. İlk kürde belirteçlerde hiç bir düşme olmasa da üzülmemek lazım demişti onkolog, ikinci kürden itibaren etkiyi hissetmeye başlarız yavaştan demişti. İlk kürde düşse bile şu seviyelere düşer dediği noktadan yaklaşık 4-5 kat daha aşağıya düşmüş belirteçler. Bu çok iyi bir haber aslında, belki de 4-5 kür alırsın dedikleri kemoterapiyi daha erken bitirmemize olanak sağlar bu hızlı düşüş. Her ne kadar çok çok kötü geçmese de sonuçta bu ilaçlar temelde zehir, kanser hücreleri ölürken ben de ölmemeye çalışıyorum. :)

Bugün ikinci gün, yani Etoposid ve Sisplatin le birlikte Bleomisin de vardı. Öyle olunca biraz daha ağır geçiyor, ama olsun. Halen çok çok kötü hissetmiyorum, Böyle devam etmesini umalım.

Kür 2 Gün 1

İkinci küre başladım başladım bugün. İlk kürde her gün bir şeyler yazmaya gayret ettim, artık önemli ve ilginç olaylar oldukça yazacağım, zira kemoterapi ile ilgili hiç bir fikri olmayanlar zaten ilk kür girdilerini okuyarak bir fikir edinebilirler. Buraları okuma ihtiyacı duyanlar artık zaten tedavide ilerlemiş arkadaşlar olacaklardır, onlar da kendilerine göre zaten öğrenmişlerdir neyin ne olduğunu. Dolayısıyla her gün ayrı bir girdi girmeye gerek yok.

Bugün farklı olarak öğleden sonra aldım ilaçları. Aslında bize zor oluyor, hastaneye annemle gidip geliyorum, o da öğleden sonra çalışıyor. İzin almak zorunda kaldı, ama hastanede başka türlü randevu yokmuş ne yapalım. Yarından itibaren sabah 8 de tedavim başlayacak ilk hafta boyunca, geçen seferki gibi aynı. Filgrastim'den ötürü kötü geçen haftasonum meyvesini verdi. Kan değerlerim oldukça yüksek çıktı, bağışıklık sistemi ile ilgili değerler normal sınırın 4-5 katı, öyle ki sağlıklı bir insanda bu kadar yüksek çıksa ciddi bir enfeksiyondan şüphelenilebilirmiş. Ama bu ayrıca da demek oluyor ki, gereğinden çok fazla Filgrastim kullanmışım, 4 yerine 2 tane kullansam yetermiş, ama doktorumun dediği kadar kullandım ben de, ne eksik ne fazla.

İlaçların alınması normal seyirde devam etti, Önce mide bulantısı önleyici, sonra Etoposid, sonra boş yarım litrelik serum, sonra Sisplatin, en son olarak da 100 ml lik küçük boş serum, damar yıkamak için. İlk küre göre biraz daha fazla mide bulantısı ve yorgunluk hissediyorum diyebilirim, ama zaten bunlar beklediğim şeylerdi, ilk kürde neredeyse hiç bir yan etki hissetmemiştim.

Kür 1 Gün 17-21

Nötropeni için kendime yaptığım iğnelerin adı "Filgrastim". Ticari adları değil bu, içindeki etken maddeler. Piyasada sanırım 3 farklı isimde bulunuyorlar, hepsi birbirinin aynısı denebilir. Umarım sigortalısınızdır, benim için devlet karşıladığından bedavaya geldi, ancak 5 iğnesi 450 lira civarıymış 2016 Mart itibariyle. Bir hayli pahalı, ancak çok çok gerekli.

Filgrastim iğnelerini 4 gün boyunca uyguladım. İlk gün eczacı yaptı kolumun arkasından, kalan günlerde göbeğimden kendime yaptım. Kendi kendine iğne yapmak gerçekten çok garip, ayrıca ilaç da uygulanırken bir hayli acıtıyor. Buzdolabında saklıyorsunuz ilacı, uygulamadan bi yarım saat öce dışarı çıkartıp oda sıcaklığına gelene kadar ısınmasını beklemenizde fayda var, ısınınca acısı azalıyor.

Temel olarak kemik iliğinizi aşırı çalışmaya zorluyor filgrastim, aşırı çalışan kemik iliğiniz aşırı miktarda beyaz kan hücresi (akyuvar) üretiyor, bu da kötü durumda olan bağışıklık sisteminizi bir hayli güçlendiriyor. Ancak bu aşırı çalışma sırasında kemik iliğiniz ağrı yapabiliyor. Vücudunuzda başta uyluk ve üst kol gibi uzun kemikler ile göğüs kafesi ve leğen kemiği gibi yassıca kemikler başta olmak üzere bel, boyun ve diğer eklem yerlerinizde ağrı hissetmeniz olası. Herkes farklı ağrı hisseder derler, benim yoğunlukla belim ağrıdı. Çok ağrıdı. Ağrı kesici olarak Parasetamol içmenize izin var sadece, onlar da fayda etmedi acile gidip iğne yaptırmak durumunda kaldık, gerçekten çekilmeyecek bir ağrı mevcuttu.

Ağrı aslında iyi bir haber, iliğin uyarıldığını ve çalıştığını gösteriyor. Her ne kadar çok can sıksa da, akyuvarlarınızın üretildiği ve bir sonraki hafta tedavinize rahatlıkla devam edileceğine işaret ediyor bu ağrılar. Ağrılarınız benim gibi dayanılmaz konuma gelip acile giderseniz, kan değerlerinizi kontrol etmelerini isteyebilirsiniz. Bazen kan değerleri daha erken normale dönüyormuş, hastalar Filgrastim'e daha duyarlı olabiliyorlarmış. Bu durumda onkoloğunuz tedaviyi erken kesebilir.

Genel olarak Filgrastim tüm kemoterapiden daha kötü yan etkiler yaptı. Midem 4/10 seviyesinde bulandı uygulama süresince, ağrılar malum, ayrıca çok çok garip bir halsizlik mevcuttu. Öyle ki, uyuyup uyanınca daha kötü hissettiğim, bu nedenle uyumaya korktuğum, uyumadığım için de daha halsiz hissettiğim bir durum. Kötü geçen bir 4 gündü, 5. gün tedaviyi kesince normale döndüm.

2 Mart 2016 Çarşamba

Kür 1 Gün 16

Gene ilaç aldığım bir gün. İlaç günlerinde rutin olduğu üzere 06:30'da uyanarak hastaneye gittik, kan değerlerime ve tümör belirteçlerine bakılması için kan verdik. Kan değerleri dediğim çok çabuk (15-30 dakika) çıkıyor, genel olarak kanınızdaki akyuvar ve alyuvar sayısına bakılıyor, bağışıklık sisteminiz halen yerinde duruyor mu ona bakılıyor. Benimki durmuyormuş. Akyuvar sayım oldukça düşmüş ve "nötropeni" oluşmuş. Bu kelimeyi not etmekte fayda var, sık sık karşımıza çıkabilir.

Teknik olarak şu an çok kolay bir şekilde hasta olabilirim ve grip, nezle gibi basit hastalıklar da ciddi olabilir, hatta grip olup ölebilirim bile. :) Bu nedenle öncelikle evi karantinaya aldık, temizlik önlemlerini artırdık, öyle ki pişmemiş hiç bir şey (salata, meyva vs.) yemiyorum. Ayrıca "aşı" dedikleri bir şeye başladım. Kendi kendime göbekten iğne yapacağım günde 1 defa, 5 gün boyunca. Bu iğne kemik iliğimi ekstra çalıştırarak yeni akyuvar üretilmesini sağlayacak, haftaya kadar kan değerlerimin normale gelmesini bekliyoruz ki ikinci küre zamanında başlayabilelim.

Ama iyi haber de var. Tümör belirteçleri çok çok ciddi bir düşüş yaşamış, teorik olarak beklediğimiz azalmanın 3 katı civarı bir azalma söz konusu. Tedaviye verdiğim cevabın çok iyi olduğunu düşündük bu nedenle, umuyoruz ki bu şekilde devam eder. Teşhis konulduğundan beri aldığım ilk iyi haber bu sanırım, mutlu olmak için büyük bir sebep.

Kür 1 Gün 10-15

Tamamen sıradan ve ilaç alınmadan geçen bu günler için tek tek yazı yazmaya çok üşendim açıkçası. Topluca yazacağım. 10. ve 11. günlerde gene ufak kemoterapi etkileri hissetsem de, sonrası sanki tedaviye hiç başlamamışım gibiydi. Genelde evde durduğumdan ötürü sıkılmamın dışında kayda değer bir olay yaşanmadı açıkçası, çok standart zamanlardı.

Tedaviye başlamadan önce ilk kürün 14. ve 16. günleri arasında saç dökülmesinin başladığını okumuştum. Gerçekten de 13. günde sakallarım ve göğsümdeki kıllar dökülmeye başladı. Dökülme derken sağa sola öbek öbek kıl bırakıyormuşsunuz gibi düşünmeyin, tutup az bir kuvvetle çektiğinizde tuttuğunuz tüm kılların elinize geldiğini hayal edin. Çekmediğiniz sürece sıkıntı yok, ama mesela gece uyurken yastığa sürttüğünüzde dökülüyor falan, hiç uğraşmayıp kesmek en iyisi. 15. günde saçım da dökülmeye başladı, onu da aynı şekilde sıfıra vurdum. Biraz moral bozuyor bunlar tabi, ama sağlık olsun. Kellik çok da fena olmadı aslına bakarsanız. Duş alırken falan garip hissediyor sadece insan.

İlk kür bitmek üzere, şu ana kadar beklediğimden çok iyi geçtiğini söyleyebilirim, umarım bu şekilde devam eder.